Güven Gürbüz Yazdı : Güç unsurları ve dengeleri
- Ayrıntılar
- Cuma, 02 Mayıs 2025 09:40 tarihinde yayınlandı.
- Sebinmedya tarafından yazıldı.
Güven Gürbüz Yazdı:
GÜÇ UNSURLARI VE DENGELERİ
Dünya coğrafyaları tedirgin. Kutuplaşmaların boyutları tartışılıyor. Nüfus artışı hayati öneme haiz konuları öne taşıyor.
Açlık ve yoksulluk temel sorunlardan. İklimsel tedirginlikler endişe verici. Sanayileşmenin sonucu ekolojik denge risk altında.
Silahlanma yarışı diğer boyutu. Nükleer tehlikeler ürkütücü. Süper güçler hegomanyacılık peşindeler.
Yeni dünya düzeni kendi içinde içten içe şekillenirken, yönlendirmelerde çağın mevcut durumuyla entegre halde işliyor.
Adına ne projesi denilirse denilsin, operasyonel sahada durum ürkütücü boyutlara da taşınabiliyor. Ortadoğunun durumu malum.
Güç unsurları ortak projelerle, işbirlikçilerini ortaya koyuyorlar. Meydan okumaya kadar gelen vahim durumlar ortada.
Tehditkar duruşlar endişe verici. Müttefiklik, staretejik ortaklık, işbirliği kuruluşları, birlikler, topluluklar vs.
Bir çok yapılanmalar, siyasi dengeler, toplumsal hareketler, dünya liderlerinin tutumu vs dünya arenasında, sofradaki payı şekillendiriyor.
Hangi tarafından bakarsak bakalım etkin olan güç unsuru EKONOMİ ve TİCARET.
Sahnede sergilenen her türden savaşların temeli de buradan doğuyor.Yöntemler geçmiş yüzyıllarda yaşananların benzeri de denilebilir.
Gerekli gördüklerinde metotlar yöneticileri nezdinde farklılık arz etsede hedef aynı. Ülkelerin liderlerinin tutumuna göre değişikliklerde
arzedebiliyor. Atılan her adım da daha ileriyi görmek elzem hale geldi. Geleceğin kimden yana, neyi getireceği veya götüreceği tartışılıyor.
Süper güç olarak tabir ettiğimiz ülkeler ve liderlerinin uygulamaları, hep kendi çıkar ve menfaatleri yönünde, değişken aksiyon planları ile sahnede görülmekte. Yansımalarını ekonomi ve ticaret savaşlarında görüyoruz.
Yeraltı ve yerüstü kaynakları. Jeopolitik coğrafyalar. Staretejik durumlar. Müttefiklik boyutları. Etnik dağılımlar, dinsel inançlar, iklimsel değişimlerin yansımaları, mali politikalar, yönetimsel pozisyonlar vs. Bir çok, çok yönlü unsur bir araya geldiğinde masanın etrafında oturup kalkanlarda derin düşüncelerin içerisinde çalkalanıp duracaklar. Bu çalkantılardan güçlülerin zeytinyağı gibi üste çıktıklarını hep göreceğiz.
Süper güçlerin sahip oldukları, operasyonel boyuttaki teknolojik donanımları bir yana, sınırların kalktığı ekonomi haritalarında, yatırım kanallarının paylaşıldığı ülkelerde, sermaye güçleri ile tröstlerin oluşturdukları, başını çektikleri kartellerin, dünyanın dört bir yanında, yatırım kanallarının aktivasyonun da nasıl etkin olduklarını görebilmeliyiz. Bu kanalların ülkelerin ekonomilerine etkileri, dolaylı yollardan da olsa, enflasyonik hareketlerde yarattığı değişimlerinde, nasıl yansıtıldığını araştırmalıyız.
Politikaların; ülkeler nezdinde seyrini izlediğimizde, agresif hareketlerinde olabildiğini, tutarsızlıkları da görebileceğimiz unutulmamalı. Yönetemeyen yöneticilerin de olduğu varsayılırsa vay hallere. Halkın yaptığı feveranların, çokta göz önünde bulundurulduğunu düşünebilecekmiyiz? Adil gelir dağılımı konusu bir çok ülkelerin sorunu olsa gerek. Güç unsurları bu konunun üzerine çok gitmek istemezlerse de toplumsal yaşamın önemli unsurudur. Sermayedarlar, yöneticilerle iç içe aldıkları kararlarla, tolere edilecek derecelere taşıyarak, çalışan iş gücüne ister istemez destek vermeye devam edeceklerdir. Ülke yöneticileri ise yasalarla, kanunlarla, uygulama alanlarını, değişen şartlara göre revize edeceklerdir.
Güç dünyanın her neresinde olursa olsun, bulunduranın tekelinde olduğu müddetçe, kontrolsuz seyri halinde, olumsuz etkileri toplumsal yaşamda negatif etkili olacaktır. Toplumları idare edenlerin, yönetebilen yöneticilerden ve onun liderlerinden, aynı zamanda ahlaki, vicdani, hür düşünce ve fikirleri savunan kimliklerden oluşmalıdırlar. İki dudağının arasında toplumsal yaşama yön veren liderler ülkeleri nezdinde dünya yaşam kültürüne sağladıkları ve sağlamadıkları ile tarihe damga vururlar. Yönetebilen yöneticilere ve liderlerine, başında bulundukları dünya ülkelerinin geleceğinin, olumlu yönde ilerleyebilmesi için, çok büyük sorumluluk yükler. Yöneticileri, liderleri başa getirirken de, bilinen kriterleri en ince detayına kadar inceleyip, kararlar almalıdır. Demokratik haklar kullanılırken bilinç düzeyimiz bir adım öne çıkmalıdır.
Yönetmek, liderlik yapmak, kavramı, uygulama alanında geniş kapsamlıdır.Bir ülkeyi yönetmek, bir kurumu yönetmek, bir şirketi yönetmek, vs.vs
Temel amaç yönetebilme kabiliyetine haiz olabilmekte yatıyor. Güçlü olmak kadar, adilane, hakkaniyetli, vicdani, duygulara da sahip olmak önemlidir.
Güç unsurunun; sahada etkili ve başarılı olabilmesi, toplum nezdinde de kabule şayan uygulamaları ile şekil bulmalıdır. Güç unsurları sonsuz değildirler. Doğanın kendini yenilemesi gibi ani ve etkin durumlara maruz kalabilirler. Ekonomik, sosyolojik, politik,vs bir çok unsurlar birbiriyle paralel halde seyreder. Çelişen her unsur bir diğerini etkiler. İstikrarlı olmak terimi burada ön plana çıkar.
Gelir dağılımındaki sosyal adalet önemli bir olgu olarak öne çıkar.Sosyal adaletin sağladığı her pozitif etki toplumları ve insanları bir adım öne taşır. Kendi geleceğini, dünyanın geleceği olarak düşünenler, doğru adım atanlardır. Geleceğe yön vereceklerse, at gözlüğünü bir kenara atanlardan oluşur. Objektif, analitik, hür, bağımsız, ahlaki, vicdani, edebi, bilim ve ilim ile eğitimli, öğrenimli, donanımlı yöneticiler toplumları ileri taşırlar. Gücü yönetenler, böylelikle güçlü bir irade ve sağlam duruş sergilerler.
Güven Gürbüz
24 Nisan 2025
Şebinkarahisar / Ankara